PEYGAMBERLİK VE KUR AN DAKİ TANIMI

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALAH’IN ADIYLA!

Biz Peygamber ve peygamberlik hakkında kimin ne dediğini isim vererek” değil, genelleme olarak, Söyleyip, Kuran’ın ne söylediğini, Kuran’ın Tanımladığı peygamber kavramını nakletmeye çalışacağız. BUradaki konu NEBİ ce RESÜL lük kavramları arasındaki fark değildir Bu konuyu daha sonra işleyeceğiz.


Genelde Klasik İslâm dinine inanan halkın anladığı peygamber, On parmağından su akıtan,kuru çeşmeyi sulandıran, Kısır koyunu kuz latan, ayı ikiye bölen, ölü insanı dirilten, Denizi asası ile yararak kuru bir yol açan, dağdan deve doğurt turan Allah’ın elçileridir. 


Bakınız Kuran peygamberi bize nasıl tanıtıyor. Kur’an gelmezden önce, ehli kitap olanların da aktardığımız peygamber anlayışına ait bir Anlayışı var idi.


17/90- Dediler ki: “Bize yerden pınarlar fışkırtmadıkça sana kesinlikle inanmayız.”


17/91- “Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçen olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın.”


17/92- “Veya öne sürdüğün gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşürmeli ya da Allah’ı ve melekleri karşımıza (şahid olarak) getirmelisin.”


17/93- “Yahut altından bir evin olmalı veya gökyüzüne yükselmelisin. Üzerimize bizim okuyabileceğimiz bir kitap indirinceye kadar senin yükselişine de inanmayız.” De ki: “Rabbimi yüceltirim; ben, elçi olan bir beşerden başkası mıyım?”


17/94- Kendilerine hidayet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan şey, onların: “Allah, elçi olarak bir beşeri mi gönderdi?” demelerinden başkası değildir .


17/95- De ki: “Eğer yeryüzünde (insan değil de) tatmin bulmuş yürüyen melekler olsaydı, Biz de onlara gökten elçi olarak elbette melek gönderirdik.

18/110- De ki: “Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin İlahınızın tek bir İlah olduğu vahy olunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık Salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın.


Şeyh Uçmaz da Şeyhi müritler uçurur diye bir söz vardır. Aynen onun gibi peygamberlerde Allah’ın Gönderdiği vahiy in Dışında bir mucize olmadığı halde, Peygamberlerin bir sürü mucize getirdiği söylenmiştir. 


Hasbel kader hikayeler ve uydurma hadisler yoluyla anlatılan dinin bir alimi ile Karşılaştık. Uzun bir zaman sözde alimi dinledikten sonra,” Bu Söylediklerinin Allah’ın Kitabına Kur’an a Uygun olmadığını söyledim. Hemen ağzından küfürler savurmaya başladı. Sen Hadis düşmanısın. Sen delisin sen sünnete karşısın sözleriyle büyük bir kalabalığın içinde bana hakaretler yağdırmaya başladı.


Bunlardan bir Kaçını sizinle paylaşmak istiyorum. Allah’ın Resulü bir gün arkadaşlarıyla beraber, çöle gezmeye çıkıyorlar. Allah Resulünün taharet ihtiyacı geliyor. Arkadaşının birine Ey Arkadaş git karşı dağdaki ağaçlara selâm söyle gelsinler beni gizlesinler diyor. Resulün arkadaşı ağaçların yanına varıyor. Ve ağaçlara, Resulün size selamı var, Taharet ihtiyacı gelmiş onu gizleyecekmişsiniz diyor. Ağaçlar yerinden ayrılarak Allah resulünü taharet yaparken gizleyip tekrar yerlerine dönüyorlar.


Bu Hadisin Kütü- bü sittede olduğunu ve doğru olduğunu söyleyince ben de dedim ki. Küfür insanları Kuran’ın Dışına çekerek, Karanlık Yerlerde yapacakları hileleri yaptırıyorlar. Çünkü Kuran gibi Mucize olan bir kitapta böyle yanlış şeyler bulamayacaklarını biliyorlar. Ben Ona Dedim ki Allah Peygambere Kuran Gibi bir mucize vermiş Bana Vahyin Dışında, Kuranda, Peygamberin Gösterdiği bir mucize göstere bilir misin dedim. Oda Hemen Ayı Yardığı ile ilgili ayeti söyledi .Ben de dedim ki Açalım ayeti inceleyelim.


54/1-Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve ay yarıldı.


54/2- Onlar bir ayet (mucize) görseler, sırt çevirirler ve: “(Bu,) Süregelen bir büyüdür” derler.


İşte Bahsettikleri Peygamber ayı ikiye böldü deyip de Mucize diye anlatıp durdukları ayet bu. Bunun Neresinde Peygamber ayı ikiye böldü diyor.?


Allah’ın Kainatta Yaratmış olduğu zerreden kürreye kadar, her şey mucizedir. Ay Bir Mucizedir, Ayın Dilim Dilim Olması da mucizedir o mucizeyi Ancak Allah yaratır. Allah peygamberlerine böyle bir mucize gösterme yetkisi vermemiştir dedik ve ayrıldık.


29/50- Dediler ki: “Ona Rabbinden ayetler (birtakım mucizeler) indirilmeli değil miydi Ben ise, ancak apaçık bir uyarıcıyım.”


29/51- Kendilerine okunmakta olan Kitap’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt?” De ki: “Ayetler yalnızca Allah’ın Katındadır. (zikir) vardır.


Kuran İse, Ayet beyine delil burhan belge ifadelerini Mucize anlamında kullanmıştır. O sadece vahiy olunanı söyler ve yaşar. Kendisi ona ne bir söz ekleme ne de ondan bir söz çıkarma yetkisine sahip değildir.


53/22- Sahibiniz (arkadaşınız olan peygamber) sapmadı ve azmadı.


53/3- O, hevadan (kendi istek, düşünce ve tutkularına göre) konuşmaz.


53/4- O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir.


Ayetlerden de anlaşıldığı gibi peygamberler Olağan Üstü harikulade mucizeler gösterip insanlara din anlatmamıştır.


Peygambrler insanları Allah’ın ayetlerine işaret ederek düşünmeye tefekkür etmeye davet ederek iman etmelerini ve imanlarını arttırmalarını sağlamışlardır.


Doğrularım Allah’a yanlışlarım ise bana aittir.


ALİ RIZA BORAZAN


MERSİN- ANAMUR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.